What I Saw

11 Eyl 2022

Antonio Mondaini, diğer bilinen adı ile Namindiu, 1785 yılında Kıbrıs'taki bir rahiple adadaki aşılama yöntemi hakkında tartışıyordu.

Bir salgın olduğunda, anneler iyi huylu çiçek hastalığı olan sağlıklı ve gürbüz bir çocuk ararlarmış, çocuğun vücudundan elde edilen en iyi kabarcıklardan oluşan kabukları seçerlermiş ve bu kabuklar kopma noktasına geldiğinde, kadınlar bunu çocuklarına iki şekilde verirlermiş. Bazıları çocukların bünyesine ve yaşına bağlı olarak 8-12 tane kabuk alırmış ve ustalıkla çorbanın içine koyup yedirirmiş. Eğer hâlâ süt emmekte olan bebekler varsa, bu kabuklardan beş ya da altı tanesini toz haline getirip küçük bir kaşık sütte demleyerek verirlermiş. Yaşlı ve bu konuda tecrübeli kadınların demesine göre ise, hastalık 5., 7., 9., 11., veya 15. günlerden sonra ilan ediliyordu. 21 - 40 yaşlarındakiler de ise, 24 ya da 48 saat süren orta derece bir ateş olarak ilan edilmekte idi. Hastalık o kadar hafifti ki, ne yorgunluk veriyordu ne de yatağa hapsolmayı gerektiriyordu. Tüm vücuda yayılan kabarcıklar, 10, 15, ve hatta 100'e kadar varan sayılara ulaşabiliyordu.

- ‘’Aşılanacak çocukları ne şekilde hazırlamanız gerekiyor?’’ diye sormuştum.

- ‘’Hiçbir şekilde’’. Diye cevap verdi, ‘’sadece çocuğun sağlıklı olduğunu görmelisiniz ve bazı işaretlerden kanlarının (sayfa 209) temiz ve sakin olduğunu anlamalısınız; kabukları dağıttıkları andan itibaren iltihaplanana kadar onları idareli ve sağlıklı beslemeye özen göstermeli ve doğanın tedavisine bırakmalısınız’’.

- ‘’ Söyleyin bana, hastalıkları sırasında ne yemeliler?’’

- ‘’Başından sonuna kadar ekmek ve badem. Bunların yanında, badem kreması ve biraz zeytinyağı ile haşlanmış pirinç. İçecek olarak saf su veya arpa karışımı. İltihaplandığında ise, sıradan yiyecekler tüketmeliler. Böylelikle hemenden iyileşebilirler. Ayrıca, her türlü tehlikeden de korunmuş olurlar; misal, burada gördüğünüz kişi tamamen iltihaplanmış durumda ve her şeyi yiyebiliyor.’’

- ‘’Bana kalırsa’’, dedi, ‘’oğullarını aşılamaya maruz bırakan bu babalara ve annelere karşı lanetlemeyi ilan eden Kilise'nin emirlerine hislerimi uydurmak zorunda kalsam bile, gözlerimi riske attıkları cezaya isteyerek kapatıyorum, çünkü çocuklarını kaybetmek yerine hayatta kaldıklarını görmeyi tercih ediyorum. ‘’

Daha Fazlasını Keşfedin